Homeros İlyada Destanı Nedir?İlyada Özeti

Homeros İlyada Destanı Nedir?

İlyada Destanı Özeti

Yazar: Homeros

Türü:Destan türünde yazılmış bir eserdir.

Antik çağda yaşamış olan kişilerin yazmış oldukları birçok destan bulunmaktadır. Bunlardan biriside İlyada Destanı olarak bilinmektedir. Bu destanın muhteşem özellikleri olduğu da dikkat çekmektedir. Zaten en çok bilinen destanların başında İlyada Destanı gelmektedir. Homeros İlyada Destanı nedir?

Destanlarda olağanüstü konulara yer verildiği bilinmektedir. Bundan dolayı destanların ilgi çekmesi çok kolay olmaktadır. Milletleri derinden etkileyen birçok olayın destanlarda sıkça geçtiği görülmektedir. Tabi bu olaylar anlatılırken etkileyici bir dil kullanılır. Özellikle tarih öncesi çağların Tanrıları ve Tanrıçaları sıkça destanlarda yer almaktadır.

Homeros İlyada Destanı Nedir?İlyada Özeti
Homeros İlyada Destanı Nedir?İlyada Özeti

Homeros İlyada Destanı Nedir?

Homeros’un yazmış olduğu İlyada Destanı, Truva Savaşı hakkında bilgiler veren bir destandır. Homeros’un yazmış olduğuna inanılan destanda çok etkileyici bir dil kullanılmıştır. Tabi bu eser destan olduğu için olağanüstü unsurlar sıkça yer almıştır. Destanda genel olarak Truva Savaşı’na katılan insanlar hakkında söylenceler yer almaktadır. Ayrıca bu destan koşukla yazılmış olan bir destandır.

Konusu:Homeros tarafından yazılmış olan İlyada ve hatta Odysseia Truva Savaşı’nın çarpıcı yanlarını anlatmaktadır. Tabi Truva Savaşı hakkında birçok söylence olduğu da bilinmektedir. Yani hangi söylencenin doğru olduğunu bilmek son derece zordur. Yazılan destandan dolayı Homeros’un gerçekten yaşayıp yaşamadığı belli değildir. Eğer Homeros gerçekten yaşadıysa Truva Savaşı zamanlarında yaşamış olmalıydı.

İlyada Özeti

Truva Savaşı’nda Aşil Truvalı bir kızı kaçırır. Ancak Agamemnon kızı ondan ister. Aşil kızı ona verir ama öfkesi dinmez. Bu savaşa Tanrı ve Tanrıçaların karışması ile durum iyice farklı bir boyuta gider.

Tanrıların işe karışması Yunan askerlerini telaşlandırdı. Agamemnon, gördüğü bir düşe aldanarak, ordusuna artık Yunanistan’a dönüleceğini bildirdi. Askerlerin Truva’yı ele geçirmeden dönmek istemeyeceklerini sanarken, onların gitmeye can attıklarını görmek onu düş kırıklığına uğrattı. Yunanlı komutanlar orduyu yeniden savaş düzenine sokmakta güçlük çektiler. Bütün bu olaylar Yunan ordusunun savaş gücünü ve birliğini zayıflatmıştı.

İki ordu arasında savaş yeniden başlarken, Paris’in kardeşi Hektor, savaşın nedeni Paris’in Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen ‘i kaçırması olduğuna göre, anlaşmazlığın Paris ile Menelaos arasında dövüşle çözümlenmesini önerdi. Bu dövüşte tam Paris yenilecekken, annesi olan tanrıça Afrodit onu son anda kaçırarak kurtardı. Böylece ordular arasında bir kez daha savaş başladı.

 

Truva alanında her iki tarafın savaşçıları göğüs göğüse , yiğitçe çarpıştılar. Ne var ki, asıl kahramanlar ortada yoktu. Aşil savaşa katılmama kararında diretiyordu; Truvalı Paris ise yenilginin acısını dindirmeye çalışıyordu. Truvalılar’ın en yiğit savaşçısı Hektor, kardeşi Paris’ten hesap sormak ve karısını görmek için geri çekilmişti. Hektor ve Paris sonunda savaş alanına döndükleri zaman, Truvalılar Akhalar’dan biraz daha güçlü durumdaydı. Cesareti kırılan Agamemnon, Aşil’in savaşa dönmesini sağlamaya karar verdi. Aralarındaki anlaşmazlığı gidermek amacıyla ona bir mektup gönderdiyse de Aşil onun isteğini reddetti.

İlyada Özeti
İlyada Özeti

Aşil olmasa da Yunanlıların savaşı sürdürmek zorundaydı. Durum iyice kötüye gidiyordu. Agamemnon’la birlikte birçok savaşçı yaralanmıştı. Truvalılar’ın kıyıdaki Yunan gemilerine ulaşması an meselesiydi. Tam bu sırada Yunanlılar’ı koruyan tanrılar işe karışarak onları engelledi. Bunlardan yılmayan Truvalılar sonunda bir Yunan gemisini ateşe vermeyi başardı. Aşil’in çok sevdiği dostu Patroklos olağanüstü bir cesaretle Truvalılar’ın , gemilerini tümünü yakmasını engelledi. Bunun üzerine Aşil kendi zırhını Potroklos’a vererek onun bu zırhla savaşa katılmasını önerdi. Geri çekileceklerini düşündükleri Truvalılar’ı izlememesi için uyardı. Ne var ki , Patroklos savaş heyecanıyla onların peşine düştü ve Hektor, insanların yazgısını belirleyen tanrıların yardımıyla, onu öldürdü. Truvalılar zaferin coşkusuyla Patroklos’un zırhını kentte dolaştırdılar. Yunanlılar,Patroklos’un ölüsünü onların elinden almaya başardı.

Patroklos’un ölümünden çok acı duyan Aşil, bunun hesabını Truvalılar’a ödetmeye kararlıydı. Onu avutmak için gelen annesi Thetis, Aşil’e yeni bir zırh armağan etti ve öcünü almasına yardım edeceğine söz verdi. Aşil vakit geçirmeden savaşa katıldı. Bu amansız savaşa bütün tanrılar karışmıştı. Aşil çok sayıda düşmanını öldürdükten sonra sonunda, Truva surlarının dibinde Hektor’la karşı karşıya geldi. Bu son vuruşmada Hektor yenilerek öldürüldü. Aşil, Hektor’un ölüsünü arkasında sürükleyerek, arabasıyla Truva’nın çevresinde üç kez dolaştı.

Homeros’un öyküsü, Yunan tarafında Patroklos’un cenaze töreniyle ve Truva’da yaşlı Kral Priamos’un, oğlu Hektor’un ölüsünü fidye karşılığı geri alışıyla son bulur. İlyada böylece sona erse de Homeros’un okuyucuları, Paris’in sonradan Aşil’i öldüreceğini ve Truva’nın öyküsünün kentin yerle bir olmasıyla son bulacağını bildikleri için, yüreklerinde gelecekteki acıların ve sorunların ağırlığını duyarlar.


Translate »

Web Tasarım