Bir Kucak Çiçek Eser Özeti |  Memduh Şevket Esendal

Bir Kucak Çiçek Eser Özeti | Memduh Şevket Esendal

Bir Kucak Çiçek Eser Özeti |  Memduh Şevket Esendal 

Yazar : Mahmut Şevket Esendal

Türü: Öykü türünde yazılmış bir eserdir

Eserin Kahramanları 

Selim ,zilha,Bedriye,selime

Bir Kucak Çiçek Eser Özeti |  Memduh Şevket Esendal

Konusu 

Bir savaş sonrası kör olan teğmen Selim’in  nişanlısıyla beraber yaşadıkları olayları ele alır.Duygu ve düşüncelerin nasıl ele alındığı anlatılır.

Bir Kucak Çiçek Eser Özeti 

Nüfus Müdürü emeklisi olan rahmetli Necip Efendinin kızı Bedriye ile Şimşeklerin Ahmet Efendinin oğlu, Teğmen Selim’i nişanlanmasıyla olaylar başlar.

Kız on sekiz, oğlan ise yirmi bir yaşındaydı. Komşu çocukları oldukları için önceden tanışıyorlardı. Bedriyelere gelip giden Zilha Kadının yardımıyla, komşu kapısı önünde Selimle Bedriye beş dakikacık konuşup, el sıkıştılar. Onlar için bu konuşma, bir konuşmadan daha çok bir anlaşma niteliğindeydi. Elleri birbirinden kolay kolay ayrılamamıştı.

Bir zaman sonra Selim İstanbul’daki alayına gider ve bir süre sonra savaş patlak verir. Selim, üç ay içinde siper vuruşmalarına alıştı. Tabi bunu yaparken vatan sevgisinin yanı sıra Bedriye’ye ulaşma özlemi vardı. Daha sonra vuruşmada Selim’in akciğerinde iki kurşun kalmış,bir gülle parçası ile de kafa kemiği kırılmıştı;ama ölmedi,ancak iki gözü de görmez oldu.

Hastahanede doktorların artık hiç göremeyeceğini söylememesine rağmen o artık her şeyin farkındaydı. Almanya’ya yolladılar, ama onlar da Türk doktorlarının teşhisini doğru bulmuşlardı.

Daha sonra annesini görmek için memleketine giderken annesinin öldüğünü, evlerinin kapalı olduğunu trende öğrendi. Bir yandan acı acı ağlar, bir yandan da onun kendisini bu durumda görmediğine sevinir.

Trenden indikten sonra dayısının evine gider. Ama onlar da kör, kendi işini bile halledemeyen birisine yardım etmek istemezler. O da bunun farkına varınca Fatma’ya evini temizletir ve yerleşir.

Zilha Kadın, Bedriye’yle beraber Selimi görmeye gelirler. Ama bundan Selim’in haberi yoktur. Bu görme işlemi bir müddet devam eder. Bu süre içinde Selim Bedriye’den bahsetmez. Bir müddet sonra mahallede Selim dul bir kadın bulursa onunla evlenecek, kendisine baktıracakmış diye dedikodu çıkar.

Bunun üzerine Bedriye üzülür ve Zilha Kadına bu durumu öğrenmesini ister. Selime niye Bedriyeyi sormuyorsun deyince; Selim:”Nasıl sorayım Zilha bacı, bak ben ne oldum.”diyerek ağlar. Yan tarfta konuşmayı dinleyen Bedriye de ağlar. Bedriye ona varmak istediğini ve evleneceği tek kişinin o olabileceğini, onu her haliyle sevdiğini ve kabul edeceğini söyletir. Bunun üzerine Selim de kabul edince evlenirler.

Ortaokul öğretmen ve öğrencileri onlara hediye olarak kucaklar dolusu çiçekler getirirler. Çocuklar Selimin dizlerine sarılarak:”Seni unutmayacağız, siz bizim için gözlerinizi verdiniz.” der ve ağlarlar. Selim de ağlayarak:”İki gözüm değil, bin gözüm olsaydı da sizin o parlak gözleriniz uğruna verseydim.”der.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Web Tasarım