Apartman Çocukları Eser Özeti | Rıfat Ilgaz
Apartman Çocukları Eser Özeti | Rıfat Ilgaz
Eserin Yazarı: Rıfat Ilgaz
Türü :Roman türünde yazılmış bir eserdir.

Konusu
Apartıman Çocukları romanı Müslüman geçinen, para düşkünü Hacı Suduri Efendi’nin apartmanında ucuza oturan kiracılarını dairelerinden çıkartmak için yaptıklarını konu alır. Sırf apartman sakinlerini rahatsız edip kaçırsın diye Almanya’dan yüksek meblağlar ödeyerek cins bir köpek getirir.
Eserin Kahramanları
Hacı Suduri Efendi ,Kont ,Durmuş Efendi ,zuriye ,İsmail , Hüsamettin okutman , Jülide ,Naci ,Tayfur , Seyfi
Apartman Çocukları Eser Özeti
Apartıman çocukları romanı, memur olan Seyfi Saymaner’in gecekondusunun yıkılması üzerine kiralık ev bulmak için sabah vakti koşuşturması ile başlar. Nereye başvursa kapılar yüzüne kapanır. Ya kira ücreti Seyfi Saymaner’in bütçesini aşar ya da yedi nüfuslu bir aileye kimse ev vermek istemez. Çaresizce etrafta dolanmaktan yorulan Seyfi Saymaner bir kahveye girip oturur. Kahveciye derdini anlattıktan sonra başka masada oturan bir kişi lafa karışarak hangi partiden olduğunu sorar. Seyfi Saymaner memur olduğunu söyleyerek partiler ile işi olmadığını söylese de Kahveci onu kendi partilerine geçmesi durumunda ev bulacağını söyler. Parti sorumlusu Ali Karaman ile görüştürdükten sonra ev sahibi Hacı Suduri Efendi’nin yanına giderler. Hacı Suduri Efendi’ye dört çocuğu olduğu halde iki çocuğu olduğunu söyleyerek evi kiralarlar. Ali Karaman ve Seyfi Saymaner’in planına göre çocukların hepsi aynı anda dışarı çıkmayacak ve apartmandaki herkes Seyfi Saymaner’in bir kız bir oğlan iki çocuğu olduğunu düşünecektir. Bu plan eve yerleşmeleri için işe yarasa da fazla uzun sürmez ve Hacı Suduri Efendi’ye yakalanırlar. Ancak eve yerleşip kontrat yaptıkları için Hacı Suduri Efendi’nin elinden bir şey gelmez. Seyfi Saymaner’in yalanının ortaya çıktığı sırada karısının doğum sancıları başlar. Böylece Saymaner ailesinin yedinci üyesi aileye katılır. Namus Apartmanı sakinlerinin hepsinin bu dönemde çocukları olur.
Çocuk sahibi olan Namus Apartmanı sakinlerinden biri de uzun yol kaptanı olan Kaya Kaptan ve ailesidir. Kaya Kaptan mesleği gereği evinde vakit geçiremez. Eşi öğretmelik yaptığı için oğlu Tayfur’a annesi bakar. Kaya Kaptan’ın babası öğretmen emeklisi, alkolik Hüsamettin Okutman’dır. Roman boyunca karısından sakladığı rakıları içebilmek için mücadele verir.
Hacı Suduri Efendi, apartmanda çok ucuza kaldığını düşündüğü kiracılarını çıkartmak ister. Bunun için Almanya’dan özel olarak bir köpek getirtir. Kont adındaki bu köpeğin görevi apartman sakinlerine saldırmak, gürültü yapmak apartmandakilere rahatsız etmektir. Bu görevinin karşılığı olarak her gün 40 köfte Kont’un önüne sunulur. Hacı Suduri Efendi, yüksek meblağlar harcayarak getirdiği bu köpeğe gözü gibi bakar. Namus Apartmanı kapıcısı Durmuş Efendi’nin öncelikli görevlerinde apartmandan sakinlerinden önce Kont ile ilgilenmek gelir. Kont’un yemeğinden, gezdirilmesinden ve kulübesinin temizliğinden Durmuş Efendi sorumludur. Kont’u parkta gezdirmeye çıkardığı bir gün Namus Apartmanının çocukları Kont’u taşlamaya başlarlar. Çetin ve Arif getirdikleri pastırmaları Kont’a yedirerek kendilerine alıştırmaya çalışır. Böyle böyle Kont bütün Namus Apartmanı çocuklarına alışır.
Hemşehrileri tarafından köpek çobanı diye alay edilmesini hazmedemeyen Durmuş Efendi, memleketten gelecek olan eşine oğlunu getirmesini söyler. Oğlu İsmail Kont ile uğraşırken kendisi asıl işi olan kapıcılık işine geri dönmeyi planlar. Ancak köyden gelen İsmail cılız bir çocuktur. Gücü Kont’a yetecek gibi değildir. Durmuş Efendi İsmail’in zayıflığından karısı Züriye’yi sorumlu tutar ve Züriye’ye çıkışır. Züriye, kocasının söylediklerini hazmedemez. Kont’a yedirilen köftelerden ayırarak oğlunu beslemeye başlar. Zeki kadındır Züriye. Kısa zamanda İstanbul’a alışır. Apartman sakinlerinin işlerini yaparak birikim yapar.
Naci adındaki mahalle serserisi Namus Apartmanında yaşayan Jülide Hanım tarafından Kont’u öldürmek için tutulur. Naci, belediye’nin sokak hayvanları için sokaklara attığı zehirli köftelerden toplayarak Kont’u zehirleme planı yapar. Ancak Kont’u takip eden iki kişi daha vardır. Naci, bu iki kişi ile tanışır ve Kont’u çalmak istediklerini öğrenir. Kont’u zehirlemekten vazgeçen Naci bu iki adamla yeni bir plan yapar. Bu iki adam Kont’u kaçırıp tiyatro’da rol vermeyi düşünürler. Naci’nin hinliğe çalışan kafası sayesinde bu iş sandıklarından daha kolay olur. Naci, Kont’u gezdirmeye yeni yeni alışan İsmail ile arkadaşlık kurarak onu Harbiye Tiyatrosuna götürür. Dağların Kızı adlı oyunda Kont’un yanı sıra İsmail ve Naci’de rol alır. Başrol Gülsarı rolünü ise Namus Apartmanı sakinlerinden Suzan oynar. Sahnelenen Tiyatro çok tutulur. Herkes Gülsarı ve Kont’u konuşur hale gelir. Ancak Hacı Suduri Efendi’nin köpeğinin sahneye çıktığından haberi olmaz. Oyunun sahnelendiği bir gün tüm Namus Apartmanı sakinleri oyunu izlemeye gider. Kont sahneye çıktığı zaman Namus Apartmanı sakinlerinin tanıdık kokularını alır ve asıl görevini hatırlar. Seyircilerin arasına dalan Kont, Namus Apartmanı sakinlerine saldırır. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Harbiye Tiyatrosunda yaşanan olay unutulur ve oyun sahnelenmeye devam eder. Dağların kızı Gülsarı rolündeki Suzan, Gülsarı’nın oğlu Danyal rolündeki İsmail, Kont ve Naci’nin ünü Namus Apartmanı sakinlerini de etkisi altına alır. Herkes Suzan, İsmail, Kont ve Naci’ye başka göz ile bakmaya başlar.
Namus Apartmanında bir kutlama vardır. Apartman sakinlerinden Jülide Hanım’ın kızı Dilber’in doğum günüdür o gün. Tüm Namus Apartmanı ve Apartman sakinleri dışında Jülide Hanım’ın kurucusu olduğu derneklerin üyeleri de kutlamaya davet edilir. Bu kutlamanın onur konukları Dağların Kızı oyununun yıldızları Suzan, İsmail ve Kont’tur. Yıldızlar hem öyle istendiği için hem de değiştirmeye üşendikleri için sahne kıyafetleri ile kutlamaya katılır. Davetlilerin hepsi geldikten sonra eğlence başlar. Gecenin ortalarına doğru hesapta olmayan biri gelir. Köpeği Kont ile ilgili her şeyi öğrenen Hacı Suduri Efendi hesap sormak için öfkeli bir şekilde doğum günü kutlamasını basar. Hacı Suduri’nin sesini ilk İsmail duyar. Hacı Suduri Efendi’den sakladıkları her şeyin ortaya çıkacağı korkusu ile kapıyı kapatmaya çalışsa da Hacı Suduri Efendi daha önce davranır ve İsmail’i kolundan yakalar. İsmail’in başının dertte olduğunu gören Kont, Hacı Suduri Efendi’nin üstüne atlayarak Hacı Suduri’yi yere yıkar. Hacı Suduri’nin yardımına koşan Naci, Kont’u kovalar. Ancak çok geç kalır. Kont, asıl sahibi Hacı Suduri Efendi’nin ölümüne sebep olur.