Antakyalı İgnatius Kimdir? 

Antakyalı İgnatius Kimdir? 

Doğum tarihi: Net Bilinmiyor Suriye

Ölüm tarihi ve yeri: Net Bilinmiyor Roma, İtalya

İgnatius’un Hayatı

Antakyalı Aziz İgnatius (Theophorus olarak da bilinir) (yaklaşık 35-107) Antakya’nın üçüncü Piskoposu veya Patriği ve Havari Yuhanna’nın öğrencisiydi.İgnatius Roma’daki şehitliğine giderken, aralarında Yuhanna’yı da tanıyan İzmir piskoposu Polikarp’a yazdığı mektubun da bulunduğu bir dizi mektup yazmıştır.Bu mektuplar ilk Hıristiyanların teolojisinin bir örneğidir.Bu mektuplarda ele alınan önemli konular arasında kilise bilimi, sakramentler ve piskoposların rolü yer alır.

Antakyalı Ignatius erken bir kilise papazıydı ve onun hakkında pek bir şey bilinmiyor.Bildiklerimiz öncelikle kendi yazılarından alınmıştır.Ignatius, o zaman Suriye’nin Antakya kentindeki kilisenin piskoposuydu ve MS 110 civarında imparator Trajan yönetiminde öldü.Görünüşe göre, Smyrna piskoposu Polycarp ile birlikte sevgili havari Yuhanna’nın bir öğrencisiydi.Polycarp, Irenaeus ve Origen’in tümü, yaşamı hakkında bildiklerimizi doğrulayan yazılarında ona veya mektuplarına atıfta bulunur.

Antakyalı Ignatius, kendisini imparator Trajan’a tanıttıktan ve Mesih’e bağlılığını ilan ettikten sonra Roma’da ölüme mahkum edildi.Antakya’dan Roma’ya yaptığı yolculukta, Hıristiyanları durdurup ziyaret etmesine izin verildi ve bugüne kadar hayatta kalan yedi mektup yazdı.Bu mektuplarda kiliseleri barışlarını ve birliklerini tehdit eden sapkınlıklar konusunda uyardı ve bize ilk kilisenin nasıl işlediğine dair bir fikir veren dini düzen noktalarına değindi.

Antakyalı Ignatius’un ele aldığı sapkınlıklar öncelikle Gnostisizm ve Dosetizmdi.Bu sapkınlıkların temeli, dualizme olan putperest inançtı ruh iyidir, et kötülüktür.İyilik ve kötülük, zihin ve madde, fikir ve nesne arasındaki sonsuz bir çatışmayı kabul ettiler.

Gnostiklere göre Şeytan, iyi Tanrı’nın ebedi karşıtıdır.Ruh dünyasına bu bakış açısıyla, insanların Tanrı’nın güç ve belki de bilgi bakımından sınırlı olduğunu ve günahkar bir dünyayla elinden gelenin en iyisini yaptığını söylemeleri muhtemeldir.Bu sapkınlık, ilahi Mesih’i insan İsa’dan ayırdı ve ilahi Mesih’in vaftizinde insan İsa’ya geldiğini ve ölümünden hemen önce ayrıldığını öğretti.Dosetizme göre, Tanrı ruh olduğu ve ruh iyi olduğu, ancak et kötü olduğu için, İsa Tanrı ise günahkar eti alamazdı. İnsanlar arasında yaşayan ve çarmıhta ölen İsa, ete benzeyen bir hayaletti. Ignatius, eğer İsa gerçekten insan etini alıp insan olarak ölmeseydi, o zaman günahlarımızın kefaretini ödeyemeyeceğini savundu (İbraniler 2:9, 9:12, 10:12). Mektupları, İsa’nın insanlığının gerçekliğini vurgulamanın bir aracı olarak cemaatin önemini vurguladı.İsa gerçekten kanını dökmediyse, şehitliğinin anlamsız olduğuna inanıyordu.

Antakyalı İgnatius Kim
Antakyalı İgnatius’un Hayatı

Antakyalı Ignatius’un mektupları yerel kilisenin örgütlenmesine ve otoritesine hitap ediyordu.Mektuplarında ilk önce piskoposlar ve yaşlılar arasında net bir ayrılık görüyoruz.Yeni Ahit’te papaz, yaşlı ve piskopos terimleri birbirinin yerine kullanılır ve açıkça bir pozisyonun farklı yönlerine işaret eder. Papaz, çoban olarak Tanrı’nın sürüsünü besleme ve ona bakma görevlerini ifade eder.Yaşlı, bir ailenin başı olarak onur ve saygı konumunu ifade eder.Piskopos, başkalarının gözetimini kullanma görevini ifade eder.İlk kiliseler, tüm bu görevleri yerine getiren çok sayıda ihtiyar atadı (Elçilerin İşleri 14: 23; 1 Petrus 5: 1-2). Ignatius’un yazılarında ilk olarak piskopos ve papaz terimlerinin birbirine zıt olduğunu görüyoruz.

Ignatius zamanında kiliseler, piskopos olarak adlandırılan bir “kıdemli” papazın olması gerektiği ve diğer yaşlıların veya papazların onun altında otorite ve pozisyonda yer aldığı sonucuna varmıştı.Ignatius’un mektupları, piskoposun yaşlılar arasında mutlaka en büyüğü olmadığını, ancak Tanrı’nın bu pozisyona çağırdığı kişi olduğunu kabul etti.Ignatius, bölünmeleri önlemek ve doğru inançların korunmasını sağlamak için her cemaatten sorumlu bir piskopos olması gerektiğini savundu.

Antakyalı Ignatius gibi adamlar havarilerin ayak izlerini takip ettiler ve ikinci nesil kilise liderlerini oluşturdular. Bakanlıklarında ele aldıkları sapkınlıklar ve sorunlar bugün hala karşımızda ve onların yazılarından çok şey öğrenebiliriz.


Translate »

Web Tasarım